Ağrı Dönemi

23 Şubat 2008 Cumartesi 08:49 Gönderen Black'n Red

Bu iklimlerde en yüksek rakımlı yer olan Ağrı’da -anlatılanlara ve nüfus kağıdında yazılanlara bakılırsa- 87 yılının baya karlı bir ocak gecesi dünyaya gelmişim. Hem de o kadar çok kar varmış ki, bizimkiler hastanenin yolunu bulana kadar ben doğup kardan adam bile yapmışım havucuyla birlikte.

Ağrı hakkında resimler ve anlatılanlar haricinde hiçbir şey hatırlamıyorum. Resimler doğduğum yılki 19 mayıs, 29 ekim törenlerinde belediye önünde çekilmiş resimlerim. Ha bir de toprakla oynarken var, çok mutlu görünüyorum fotoğraflarda. Anlatılanlar ise o zaman Ağrı’nın ve fabrikanın ortamının çok iyi olduğu yönünde. Orada tanışılan komşularla da sonraları baya muhabbet olmuştur. Hatta sonraları bazen ‘vay hemşerim’ diye gelenler bile oldu, ben tanımıyorum ama.


Ağrı dışında bulunduğum zamanlar ‘nerelisin’ sorusuna cevap vermekte güçlük çekmişimdir hep. Ağrılıyım deyince ‘neden orda doğdun, ne işin vardı’ diye yapıştırıyorlar soruyu. Bir farklı geliyor sanki. Neyse düzgünce anlatırsın işte babamın işi dolayısıyla falan diye bu sefer ya kendi gitmiştir oralara ya da bir tanıdığı vardır, ondan açar sözü. Ama soruyu aile eşrafının olduğu yeri cevaplayarak söylesen hemen sıyrılıyorsun aslında, denedim bunu da, ya öyle mi deyip gidiyorlar. Öbür türlü sadece ‘nerelisin’ sorusuyla kurtulmak neredeyse imkansız.

Özellikle sınıf içinde bahsi geçti mi bittin artık. Herkesin sırayla ismini, cismini ve cinsini söylediği tanışma diyalogları vardır ya okulun ilk günleri. Senden önceki 20 kişi doğum yerine o an okulu sınırlarının içine alan ilin adını telaffuz ettikten sonra sıra sana gelir. Eğer onlardan başka bir şey dersen bile sınıfta herkesin gözü bir an sana bakar,söylediğin il 2 saat uzaklıkta olsa bile, farklısın ya. Yanında oturan arkadaşın bile sanki ona doğum yerini söylemediğin için ihanet etmişsin gibi bakar. Hoca ise yukarıda yazdığım sorulara devam eder,sonra sıra senden geçer. Ama teneffüs zili çalınca o an kendini uzaylı gibi hissedersin, bir garip olmuşsundur. Sonra biri ordan ‘olm hadi maçı kaçırcaz koş sahaya’ der ve biter her şey, daha doğrusu yeni başlar…



Sadece 1 yaşıma kadar durduğum Ağrı’da doğmuş olmaktan son derece mutluyum bu sorulara rağmen. İnşallah ömrüm ve zamanım olurda emeklerken ayrıldığım yere bu sefer ayaklarımın üstünde gidebilirim...

0 Response to "Ağrı Dönemi"